Psikolojik Rahatsızlıklar ve Genetik Geçiş

Her insan farklı bir genetik yapıyla, farklı yaşam koşulları içerisine dünyaya gelir. Bir insanı meydana getiren ve şu anki kimliğini oluşturan birçok neden vardır. Yapılan pek çok araştırma çevre etkisinden büyük oranda bahsederken gen etkisinin varlığı da yadsınamaz bir gerçektir. Farklı genlere sahip olma ve birbirinden ayrı yaşam koşulları içerisinde var olma insanların kişiliğini ve hatta ruhsal sağlamlığını da etkiler.
Yıllar boyunca binlerce araştırmaya konu olan psikolojik rahatsızlıklar da incelendiğinde, bu rahatsızların gen ve çevre etkisi ile meydana geldiği günümüzde ortak bir kanı haline gelmiştir.
Bahsi geçen rahatsızlıklar; Anksiyete (Kaygı) Bozuklukları, Duygu durum bozuklukları, Gelişim Bozuklukları, Kişilik Bozuklukları, Yeme bozuklukları, Bağımlılıklardır. Yazı içerisinde kısaca bu rahatsızlıklar ve genetik geçişlerinden bahsedilecektir.
1. ANKSİYETE BOZUKLUKLARI
Panik Atak
Kişinin ani çarpıntı, nefes darlığı, titreme, yoğun korku, uyuşma vb. belirtilere sahip olduğu rahatsızlıktır. Hayatı boyunca travmatik olaylar yaşama, yoğun stres gibi durumlar sonucunda ortaya çıkmakta olduğu gözlemlenmiştir. Bununla beraber genetik anlamda geçişin olduğunu gösteren bir gen bulunmamış olsa da kaygı bozuklukları arasında aileden en çok geçiş gösteren rahatsızlıktır. Panik bozukluğun bir etkisi de insanları fobiye ve fobi duyulan alan ve duruma karşı kaçınma davranışına sürüklemesidir. Bunun anlamı ise korku duyulan alanda uzaklaşma ya da korkulan nesneden uzak kalma anlamına gelmektedir. Bahsi geçen bu davranış ise kişilerin yaşam kalitesini büyük oranda etkileyebilmektedir.
Agorafobi
Kişinin kalabalık ve halka açık ortamlarda bulunmaktan korktuğu ve kendini bu alanlarda güvende hissetmediği bir psikolojik rahatsızlıktır. Sinir sisteminde meydana gelen sorunlar ve travma yaratacak herhangi bir alandan kaynaklı olarak meydana gelebilmektedir. Aile üyelerinden birinde agorafobi olması diğer aile üyelerinde olma olasılığını da büyük oranda artırmaktadır.
Sosyal Fobi
Kişinin toplumsal alanlarda olma ve insanlar ile etkileşim içerisinde bulunma konusunda sıkıntı yaşadığı rahatsızlıktır. Genellikle 13 yaş civarında ortaya çıksa da bu çocukların geçmişi incelendiğinde çekingen ve utangaç çocuklar olduğu görülmektedir. Yoğun otoriter ebeveynlerin çocuklarında olma olasılığı daha yüksektir. Ayrıca ebeveynlerden herhangi birinde sosyal fobi olması çocukta da bu fobinin görülme olasılığını arttırmaktadır. Genetik olarak geçebilmekle beraber ebeveynini gözlemleyen çocuk sosyal alanların güvenli olmadığı hissine kapılması nedeniyle de olasılık artabilmektedir.
Yangın Anksiyete Bozukluğu
Kişinin herhangi bir neden olmaksızın genel bir kaygı duyma ruh hali içerisinde olduğu rahatsızlıktır. Uykunun düzensiz hale gelmesi, odaklanma güçlüklerine neden olan bu rahatsızlık diğer kaygı bozukluğu türleri gibi genetik geçiş ve çevresel faktörler sonucu meydana gelmektedir.
2. DUYGUDURUM BOZUKLUKLARI
Depresyon
Ağlama, huzursuz ve mutsuz olma, sevilen aktivitelerden artık keyif almama, kilo kaybı, uyku düzensizlikleri gibi belirtilerin bulunduğu rahatsızlıktır. Tek bir nedene sahip olmamakla birlikte travma, zor bir çocukluk geçirme gibi çevresel faktörlerin etkisi yüksektir. Yapılan araştırmalar depresyonla ilgili belirli bir gene rastlamamakla birlikte genetik geçişin etkili olabileceği öngörülmektedir.
Bipolar Bozukluk
Kişinin hayatının bazı bölümlerinde enerjik, mutlu, konuşkan, eğlenceli bir yapıda geçirirken geriye kalan bölümlerde huzursuz, keyifsiz ve depresif ruh hali içerisinde olduğu bir rahatsızlıktır. Ruh hallerinde ani çıkış ve değişiklikler gözlemlenebilmektedir. Bipolar bozuklukta genetik geçiş önemli bir faktör olarak belirtilmektedir. Stresli yaşam olayları ve gen etkisinin birleşimi sonucunda görülme olasılığı artmaktadır.
3. GELİŞİM BOZUKLUKLARI
Otizm
Sosyal etkileşim ve iletişime zarar veren, tekrarlayan davranışların bulunduğu ve beyin gelişimini sekteye uğratan bir çeşit rahatsızlıktır. Bu çocuklar sembolik oyun kurmakta zorlanır, göz teması kısıtlı ya da yoktur, fiziksel temastan hoşlanmazlar, acıya karşı duyarsızdırlar. Otizmin kesin olarak nedenleri bilinmiyor olsa da tek yumurta ikizleri üzerinde yapılan araştırmalar genetik faktörlerin etkili olduğunu buna ek olarak bebeğin aşırı ihmal edilmesi ile oluşan travmaların otizmi tetikleyebildiği öne sürülmektedir.
Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu
Dikkat eksikliği, dürtüsellik ve aşırı hareketlilik ile tanımlı bir rahatsızlıktır. Dikkat eksikliği olan kişiler detaylara odaklanma, organize olma, komutları izlemede zorluk çeker. Dürtüsellik ve aşırı hareketlilik olan kişiler uzun süre yerinde duramaz, genellikle çok ve hızlı konuşur, sırasını bekleyemez. Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu’nda genetik geçiş ön plandad olduğu dile getirilmektedir.
4. KİŞİLİK BOZUKLUKLARI
Kişilik bozuklukları da diğer ruh hastalıkları gibi gen ve çevre etkisiyle meydana gelen rahatsızlıklardandır. Bu bozukluklar;
Paranoid kişilik bozukluğu:
Sürekli olarak şüphe duyma ve güvensizlik mevcuttur. Başkalarının ona zarar vermek istediğini düşünürler.
Şizoid kişilik bozukluğu:
İnsanlardan uzak ve izole yaşarlar.
Şizopital kişilik bozukluğu:
Batıl inanışları ve gerçekçi olmayan düşünceleri mevcuttur.
Antisosyal kişilik bozukluğu:
Toplum kurallarına uymayan, suç işleyip bundan pişmanlık duymayan kişilerdir.
Sınırda kişilik bozukluğu:
Madde kötüye kullanım, cinsel ilişki gibi alanlarda dürtüsel davranışları bulunur ve dengesiz ruh hali içerisindedirler.
Histriyonik kişilik bozukluğu:
Aşırı duygusal ve çocukça davranışlar mevcuttur.
Narsistik kişilik bozukluğu:
Kendine dair abartılı inanışları vardır, dünyanın merkezinde kendilerinin olduğunu düşünür ve o şekilde davranırlar.
Çekingen kişilik bozukluğu:
Yalnız olmak istemeseler bile insanlar tarafından utandırılacaklarını düşünmeleri nedeniyle sosyal ortamlardan uzak yaşama eğilimleri vardır.
Bağımlı kişilik bozukluğu:
Bir kişiye bağlanıp onu mutlu etmeye odaklı bir yaşam sürerler, bu nedenle ayrılma korkuları da mevcuttur.
Obsesif kompulsif kişilik bozukluğu:
Mükemmelliyetçi yapıları nedeniyle hata yapmaktan hoşlanmaz ve düzen severler. Ayrıntılarla çok fazla ilgilenirler.
5. YEME BOZUKLUKLARI
Anoreksiya Nervoza:
Yoğun bir şekilde kilo almaktan korkarlar. Genel popülasyona göre çok zayıf olmalarına karşın beden algısında problem mevcuttur. Büyük oranda genetik geçişin etkili olduğu bilinmektedir.
Bulimia:
Genellikle yeme atakları ve sonrasında kendisini kusturma eylemi mevcuttur. Kilo almaktan korkarlar. Genetik ve psikososyal etkinin olduğu düşünülmektedir.
6. BAĞIMLILIKLAR
Genellikle stresi yönetememe nedeniyle ortaya çıkan bağımlılıklar çoğunlukla genetik ile ilişkilidir.
Sonuç olarak; Tüm psikolojik rahatsızlıklar incelendiğinde genetik faktörlerin yüksek oranda etkili olduğu gözlemlenmektedir.