top of page
Search

Ayrılma Anksiyetesi



Covid-19 un hayatımıza girişiyle öğrenim faaliyetleri çevrimiçi sistem üzerinden yürütülmeye başlandı. Fakat son günlerde okulların yüz yüze olarak sürdürülmesi gündeme gelmekte. Bu nedenle çocukların yüz yüze sisteme alışmak durumunda olması, ebeveynlerinden tekrar ayrılabilme, 1. Sınıfların ise hiç görmedikleri bir ortama adapte olabilme ile ilgili kaygılarının artması mümkündür. Bazı çocuklar için bu süreci atlatmak kolay iken, bazı çocuklar içinse bu kaygı çok uzun süreli olabilmekte ve hayatlarına büyük oranda etki edebilmektedir. Bu konu ile ilgili iki kavram karşımıza çıkmaktadır: okul reddi ve ayrılma anksiyetesi.


Okul reddi; okulda akran zorbalığı, ders notlarının düşük olması, öğretmenden korkma, sosyal çevre edinememe vb. durumlar yaşama ya da bu konuda anlatılanlara yüksek oranda maruz kalma sonucu oluşabilmektedir. Fakat bu çocuklar okul haricinde ailesinden ayrılma konusunda herhangi bir problem yaşamamakta ve uyum sağlayabilmektedir. Bu gibi durumlarda öncelikle okulda yaşanan problem üzerine konuşmak ve çözüme varmak gereklidir. Ayrıca okula gitmediğinde elde ettiği ikincil kazançlar (evde rahat bir şekilde zaman geçirme, oyun oynama, aile ilgisi vb.) ortadan kaldırılmalıdır.


Ayrılma anksiyetesi, okul reddinden farklı olarak evden ya da bağlanma yaşadığı ebeveyn ya da bakım veren kişiden ayrı kalma sonucunda çocuğun kendini rahatsız etmesi ve bunun sonucunda çeşitli tepkiler vermesidir. Bu semptomlar; evden ayrılması söz konusu olduğunda aile üyelerinden birine ya da hepsine zarar geleceğini düşünme, okula ya da dışarıda bir alana gitmek istememe, evde ya da başka bir ortamda yalnız kalmak istememe, biri yanında olmadan uyuma konusunda sıkıntı yaşama, kabuslar görme, okul vb. durumlarla ayrılma şüphesi yaşadığında baş ve karın ağrısı, kusma vb. bedensel belirtiler göstermedir. Ebeveynlerin çocuklarına aşırı düşkün ve koruyucu olması, kendi içerisinde ve diğer ebeveynle tutarsız davranışlar sergilemesi bu davranışların oluşumunda etkilidir. Bu çocuklar genellikle talepkar, bunaltıcı tavırlar sergilemekte ve hemen yatıştırılmakta zorlanılmaktadır. Öfke patlamaları, şiddet, çatışmanın yaşanması sonucunda suçluluk hisleri ve sorunların devam etmesi görülmektedir. En sık görüldüğü yaşlar 5-7 ve 11-14 yaş aralığı olmakla beraber yetişkinlikte de devam edebilmektedir.


Ayrılma anksiyetesi semptomları görüldüğünde bir uzmandan destek alınmalı ve okula dönüşle ilgili bir program yapılmalıdır. Çocuğun kademeli olarak okula başlatılması, okula gidiş ve dönüş saatlerinin söylenmesi, okulda onu karşılayacak öğretmen ve arkadaşlarının olması, okul dönüşünde okula gidilmesini teşvik edecek sembolik ödüllerin verilmesi (dönerken parka uğramak vb) uygulanabilecek yöntemlerdir.

75 views0 comments

Recent Posts

See All
bottom of page